Human Papilloma Virüsü yani Türkçesi ile İnsan Siğil Virüsü’nün neden olduğu deri lezyonları hem kadınlarda hem de erkeklerde ortaya çıkabilmekte, özellikle de hamilelik döneminde artış gösterebilmektedir. Vajinal, oral ve anal yol ile bulaşabilen virüs, açık yara var ise vücudun başka yerlerinden de kapılabilmektedir. Bu nedenle toplumda HPV Virüsü taşıyıcısı olan kişi oranının oldukça yüksek olduğu bilinmektedir. Her HPV Virüsü taşıyıcısında genital siğil lezyonu ortaya çıkmasa da genellikle virüs ile enfekte olduktan sonraki kısa sürede belirti gösterebilir. Genital siğillerin ortaya çıkması için kişinin virüs ile halen enfekte olup olmaması, vücut direnci gibi faktörler oldukça önemlidir.
Ancak daha önceden HPV Virüsü kapmış, genital siğil çıkartmış ve tedavi görmüş ya da daha önce hiç genital siğil belirtisi gözükmeyen kadınlarda, gebelik döneminde kondilom adı verilen bu lezyonlarda artış yaşandığı görülmüştür. Hamilelik döneminde genital siğil belirtileri ortaya çıkan kadınların en çok merak ettiği konular arasında HPV Virüsü’nün bebeklerine geçip geçmeyeceği, normal doğum tercihlerini etkileyip etkilemeyeceği gibi oldukça haklı ve önemli sorular yer almaktadır.
Gebelikte genital siğil ya da bir diğer adı ile kondilomların sayısında artış yaşandığı görülmüştür. HPV Virüsü’nün neden olduğu deri lezyonlarının ortaya çıkması için gerekli bir etken olmamasına karşın hamilelik döneminde artmasının nedeni kesin olarak bulunamamıştır. Ancak yapılan araştırmalar sonucunda, gebelikte genital siğillerin artma nedeni olarak kabul edilebilecek birçok etken olduğu kanısına varılmıştır. Hamilelik döneminde genital siğillerin artışına neden olan unsurların başında, gebelik döneminde fazladan ortaya çıkan östrojen hormonunun neden olabileceği görüşü vardır.
Bir diğer görüşe göre hamilelik sürecinde vajinal akıntıda yaşanan artış ile genital siğil bakterileri için harika bir ortama dönüştüğünden siğil görülme ihtimalinin arttığı kabul edilmiştir. Aynı şekilde Human Papilloma Virüsü’nün neden olduğu genital kondilomların ortaya çıkışı, bireyin vücut direnci ile bağlantılı olduğu bilinmektedir. Hamilelik döneminde, doğal fizyoloji gereği bağışıklık düşüklüğü yaşanmakta, genital siğillerin artmasına da neden olabilmektedir.
Gebelik döneminde yaşanan genital siğil hastalığı ile ilgili en büyük korkulardan birisi oluşabilecek komplikasyonlardır. Genital siğiller bebek ve anne ilişkisinin yanı sıra öncelikli olarak hijyen açısından oldukça sıkıntılı durumlara yol açabilmektedir. Gebelik döneminde kolayca büyüyebilen ve çoğalabilen siğiller, zaman içerisinde kanamalara neden olabilmektedir. Gebelik döneminde yaşanan vajinal kanamalar, düşük riski gibi durumlarda da yaşanabildiği için siğil kanamaları doktorların takiplerini zorlaştırabilmektedir. Genital siğillerin gebelikte neden olabileceği en önemli komplikasyonlardan birisi de doğum sırasında HPV Virüsü’nün anneden bebeğe bulaşmasıdır. Genital siğil lezyonları bulunan gebeden doğum sırasında virüsün bebeğe geçme ihtimali düşük olsa da bu tip vakalara rastlanmaktadır.
Bulaşma ihtimalinin normal doğum sırasında daha yüksek olduğu görülse de sezaryen ile doğum yapan anneden bebeğe bulaşabildiği vakalara da rastlanmıştır. Ancak genital siğillerin neden olduğu en önemli komplikasyon, bebeklerin boğazındaki ‘’Larinks’’ adı verilen bölgede ortaya çıkan siğillerdir. Doğum sırasında kanaldan bebeğe bulaşabilen HPV Virüsü, Rekürren Laringeal Papillomatosis olarak bilinen hastalığa neden olabilmektedir. Yapılan araştırmalar sonucunda hastalığın ortaya çıkma ihtimali oldukça düşük olsa da oluşabilecek riskler ve doğum yöntemi hakkında aile ve doktorun birlikte hareket etmesi oldukça önemlidir.
Son yılların en çok karşılaşılan rahatsızlıklarından biri haline gelen genital siğiller, cinsel yolla bulaşan HPV Virüsü’nün neden olduğu deri lezyonlarıdır. Genital siğillerin ortaya çıkabilmesi için, virüs ile enfekte olmak gerekir. Ancak virüs vücuda girdikten sonra genital siğilin ne zaman ortaya çıkacağı konusunda kesin bir kanı yoktur. Bu nedenle virüsün ne zaman vücuda girdiği konusunda bir bilgiye ulaşılamaz. Gebelik döneminde ortaya çıkan genital siğiller, önceden vücuda giren HPV Virüsü nedeni ile ortaya çıkar. Genital siğilden korunmak için, bu lezyona neden olan Human Papilloma Virüsü’nden korunmak gerekir.
HPV Virüsü’nden Korunma Yolları
Cinsel yolla bulaşan bakteri türlerinden biri olan HPV Virüsü, doğum sırasında anneden bebeğe de bulaşabilmektedir. Bu nedenle annelerin genital kondilom belirtisi var ise çok korktuğu şeylerin başında HPV Virüsü ve genital siğillerin bebeklerine de bulaşıp bulaşmayacağı sorusu yer alır. Human Papilloma Virüsü ve genital siğiller korkulanın aksine bebeklerde kalıtsal sakatlığa neden olabilen bir hastalık değildir. Siğil lezyonların büyüklüğüne ve sayısına bağlı olarak annenin doğum kanalında tıkanıklıklara yol açabildiği için doğum sırasında sorun yaşanabilmektedir. Human Papilloma Virüsü’nün yine aynı şekilde doğum kanalından bebeğe geçtiği bilinmektedir. Ancak bu oran oldukça düşüktür. Üstelik sezaryen doğum ile virüsün bulaşma riskinin düştüğü bilinse de yine de vakalar görülebilmektedir.
Doğum sırasında anneden bebeğe geçen Human Papilloma Virüsü, bebeğin ses tellerinin olduğu bölgede siğil lezyonları oluşuma neden olabildiği için, olası tüm riskler hamilelik sürecinde ve doğum öncesinde anne ve eşi ile birlikte konuşulmalıdır. Gebelik sırasında anneden Smear testi almak, siğillerin tedavisini uygulamak da risklerin en aza indirgenmesi açısından oldukça önemlidir. Tüm müdahale ve kontroller sonrasında hangi doğum yönteminin seçileceği konusunda doktor ile aile birlikte karar vermelidir.
Genital siğiller hamilelikte ya da diğer zamanlarda fark etmeden mutlaka tedavi edilmeleri gereken deri lezyonlarıdır. Genital siğillerin tedavisinde birçok farklı yöntem kullanılmaktadır. Medikal ve cerrahi yöntemlere başvurulan tedavi sürecinde, hangi yolun izleneceği hastanın kondilomlarının boyutuna ve yayılma durumuna göre değişiklik gösterebilmektedir. Gebelik döneminde yaşanan genital siğil rahatsızlığında Triklorasetik Asit ve Kriyokoter en çok tercih edilen tedavi yöntemleri arasında yer alır.
Hamilelik döneminde genital siğil tedavisinde kullanılan yaygın yöntemlerden bir diğeri de Elektrokoter ve lazer tedavidir. Elektrokoter tedavisi daha çok yaygın siğil lezyonları olan ya da ağrı ve acı eşiği düşük olan gebelerde kullanılır. Burada hangi yöntemin kullanılacağı doktorun önerisi ve hastanın onayı ile kararlaştırılır. Bazı durumlarda var olan siğil sayısında artış ya da büyüme yok ise gebelik süresince hastanın düzenli takibinin ve Smear testlerinin yapılarak, genital siğillerin son durumuna göre doğum şekline karar verilebilmektedir.
HPV Genital Siğil Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Bu sitede yer alan bilgiler, kişileri bilgilendirmek amacıyla hazırlanmış olup, hiç bir şekilde hastalıkların tanı veya tedavisinde kullanılamazlar. Sitemiz Sağlık Bakanlığı 15/2/2008 tarih ve 26788 numaralı yönetmeliği 29. maddesine göre sunduğumuz hizmet ile ilgili konularda bilgilendirme amaçlı tanıtım ve ilan kapsamında hazırlanmıştır.
Gizlilik İlkesiHPV Genital Siğil Konusunda Bilgi Alın