Lazerle Genital Siğil Tedavisi

Human Papilloma Virüsü, günümüzde en yaygın görülen cinsel yolla bulaşan hastalıklardan biri olarak kabul edilir.

HPV genital bölge ve çevresinde siğil oluşumlarına neden olabildiği gibi yüksek riskli türlerinde rahim ağzı kanseri, makat kanseri gibi riskli hastalıklara yol açabilmektedir. HPV’nin en yaygın belirtileri arasında vajina, anüs, penis gövdesi ve kasık bölgesinde görülen siğiller yer alır. Genital siğillerin tedavisinde kullanılan birçok yöntem vardır. Kriyoterapi (dondurma), Koterizasyon (yakma), Radyofrekans, medikal kremler, lazer ve cerrahi yöntemler genital siğilin tedavisinde kullanılır.

Tedavinin hangi yöntem ile yapılacağı hastanın genital siğillerinin boyutuna ve yaygınlığına göre değişiklik gösterebilir. Büyük ve derin olan siğillerde cerrahi müdahaleye gerek duyulabilir ancak genital siğil tedavisinde en sık kullanılan yöntemler lazer, kriyoterapi ve koterizasyondur. Lazer tedavisinin başlıca seçilme nedenleri arasında siğilin kökünü yakması ve hastanın derisinde herhangi bir iz bırakmaması yer alır.

Lazerle Genital Siğil Tedavisi Hakkında Merak Edilenler Nelerdir?

Lazerle Genital Siğil Tedavisi Hakkında Merak Edilenler Nelerdir?

Genital siğillerin tedavisinin ne kadar süreceği ya da uygulamanın nasıl gerçekleştiği en çok merak edilen sorular arasında yer alır. Lazer tedavisinde fraksiyonel lazer adı verilen ince uzun bir lazer aleti ile tedavi uygulanır. Siğilin üzerine getirilen lazer ışınları sayesinde siğilin tabanı ısınarak kurur ve çevre dokuda herhangi bir hasar meydana gelmez. Lazer yöntemi ile siğil kökü tamamen ortadan kaldırıldığı için hastada küçük yaralar oluşur. Ancak bu yaralar kısa sürede iyileşir.

Genital siğil tedavisinden önce doktorunuz gerek duymadığı takdirde herhangi bir tahlil yaptırmanız şart değildir. Tedavi sırasında aç karnına ya da tok karnınıza gelmeniz konusunda bir kısıtlama yoktur. Daha önceden kullandığınız ilaçlar var ise doktorunuza işlem öncesi söyleyebilirsiniz ancak ilaçların önceden bırakılması gibi bir durum söz konusu değildir. Lazerle genital siğil tedavisinde sanılanın aksine herhangi bir dikiş ya da kesi izi oluşmaz. Bu nedenle güvenle uygulanabilecek en önemli tedavi yöntemlerinden biri olarak kabul edilir.

Lazerle Genital Siğil Tedavisinin Avantajları Nelerdir?

Lazerle Genital Siğil Tedavisinin Avantajları Nelerdir?

Genital siğil tedavisinde yaygın olarak kullanılan lazer yöntemi, başarı oranının %90 olduğu, yüksek başarı oranına sahip bir işlemdir. Lazer tedavisi ile büyük ve yaygın olan genital siğillerin yanı sıra hamilelerde dahi etkili ve güvenli bir tedavi uygulanabilmektedir.

Lazerle genital siğil tedavisinin avantajları;

  • Lazer tedavisinde hastanın cilt dokusunda herhangi bir yara ya da dikiş izi kalmaz.
  • Genital siğillerin muayenesinin yapıldığı aynı gün içinde lazer tedavisi uygulanabilir. Bu sayede süreç uzamadan kısa süre içinde genital siğiller temizlenebilir.
  • Lazerle genital siğil tedavisinin süresi oldukça kısadır. Bazı hastalarda siğillerin yaygınlığına göre iki ya da üç seans tedavi uygulanabilir.
  • Lazer işlemi sonrasında hasta kısa sürede günlük yaşantısına devam eder. İşlemden sonraki aynı gün içinde istediği şekilde yatabilir ve oturabilir.
  • Şeker, tansiyon gibi hastalığı olan kişilerde herhangi bir risk unsuru olmadan lazer tedavisi uygulanabilir.

Lazerle Tedavide Acı ve Ağrı Hissedilir mi?

Lazerle Tedavide Acı ve Ağrı Hissedilir mi?

Lazerle genital siğil tedavisinde en çok merak edilen konuların başında işlem sırasında acı ya da ağrı hissedilip hissedilmediği sorusu yer alır. Lazer tedavisi sırasında genital siğillerin yerinden koparılması, soyulması ya da kesilmesi gibi cerrahi durumlar söz konusu değildir. Lazer tedavisinde hastanın siğilleri lazer ışınları sayesinde kurutularak dökülür. İşleme başlamadan önce hastanın siğillerinin olduğu bölgeye lokal anestezi uygulanır. Bu nedenle hasta hem tedavi sırasında hem de tedaviden sonra herhangi bir acı ya da ağrı hissetmez.

Lazerle genital siğil tedavisi sırasında hastanın siğillerinin olduğu alanda kızarmalar ve kabuklanmalar görülür. Bunlar 2-3 hafta içerisinde tamamen iyileşir. Bu süreçte hastanın kabuklanma yaşanan bölgelerinde iyileşmeden kaynaklı kaşıntı hissi oluşabilir. Ancak bunun dışında işlem sırasında ya da sonrasında hastanın günlük yaşantısını rahatsız edecek herhangi bir ağrı ya da acı hissi görülmez.

Lazer Tedavisi Kalıcı mıdır?

Lazer Tedavisi Kalıcı mıdır?

Genital siğiller, HPV kaynaklı oluşan deri lezyonlarıdır. Genital siğillere uygulanan her tedavi yönteminde virüse değil deri lezyonuna yönelik tedavi uygulanır. HPV’nin henüz net bir tedavisi bulunamadığı için kendi kendine vücuttan atılması beklenir. Ancak virüsün vücuttan atılmasını kolaylaştırmak için öncelikli olarak genital siğillerin deriden temizlenmesi gerekir. Genital siğiller gerek lazer tedavi gerek diğer tedavi yöntemleri ile tedavi edilse de HPV vücutta yaşamaya devam eder.

HPV vücuttan atılmadığı sürece hastanın vücudunda genital siğiller yeniden oluşabilir. Bu nedenle diğer tedavilerde de olduğu gibi lazer tedavisi kalıcı bir işlem değildir. Yakılan genital siğil tamamen kurur ve aynı yerde yeniden çıkmaz. Ancak HPV’den kaynaklı olarak farklı bölgelerde yeniden genital siğil oluşumları görülebilir. Bazı hastalarda kısa sürede yeniden görülebilirken, bazı hastalarda yıllar sonra ortaya çıkabilir. Ancak HPV çoğunlukla birkaç yıl içinde tamamen vücuttan atılabildiği için yeniden siğil oluşmadığı da görülmüştür.

Makalenin Yazarı: Jin. Op. Dr. Korkut Arslan

S.S.S

HPV Genital Siğil Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Hpv cinsel yolla bulaşan viral bir hastalıktır . Günümüzde artık toplumda çok eşliliğin artması ile oldukça yaygın görülmektedir.
Hpv'nin yüzlerce tipi bulunmaktadır , bu tipler düşük/orta / yüksek riskli olarak ayrılmaktadır. Yüksek ve orta risk grubundaki HPV virüsleri rahim ağzı , baş boyun ve penis kanserine sebep olabilmektedir.
Hpv'nin tedavisinde lezyon çıktığında semptomatik tedavi olarak lezyonların yok edilmesi gereki ki bunu lazer kullanarak yapmaktayız. Sonrasında çıkalrılan lezyonların mutlaka tipleme için patolojik incelemesinin yapılması şarttır. Tipleme hastaların takip şemasının belirlenmesi için çok önemlidir. Uygulanacak anti viral tedavilerin yanında immün sistemi yükseltecek destek tedavileri ve bazı testlerin periyodik olarak yapılması gerekir. Ayrıca hastalar günlük ve cinsel hayatta yapılması gerekenler için bilgilendirilir.
Hpv bağışıklık sisteminin desteklenmesi takibin düzgün yapılması ve günlük yaşantı ve cinsel hayattaki önlemler ile virüsün vücuttan uzaklaşması veya latent fazda yani uyku halinde kalması sağlanabilmektedir. Tüm bunların hekim ve hastanın Co operasyonu ile uyumlu çalışması ile mümkün olacağını unutmayın.
Hpv aşısı aslında cinsel yaşam başlamadan önce yapılmalıdır ki toplumda yaygın 4 tipe karşı koruyabilsin. Aslında aşı şu anda dünyada bir kısım ülkede rutin olarak uygulanan bir aşıdır ancak ülkemizde daha rutin aşı takvimine girmemiştir. Aşı bayan ve erkek herkese yapılabilmektedir. Amaç cinsel hayat başlamadan önce aşılamanın yapılması ile bağışıklığın kazanılması ve sonrasında cinsel hayat başladığında kişilerin bu virüse karşı dirençli hale getirilmesidir.
Hpv aşısının şu anda bilinen bir yan etkisi yoktur. Aşı Amerika ve bazı Avrupa ülkelerinde rutin aşı takvimine girmiş olup kız -erkek herkese yapılmaktadır.
Hpv aşısı kanser riski yüksek olan tip 16-18 e karşı koruyucudur . Bu iki tip toplumda yaygın olarak görülen dikkatli takip ve tedavilerin uygulanmaması sonucunda kansere sebep olabilen tiplerdir . Aşılanmış bireyler bu iki tipe karşı korunmuş olurlar.

YASAL UYARI

Bu sitede yer alan bilgiler, kişileri bilgilendirmek amacıyla hazırlanmış olup, hiç bir şekilde hastalıkların tanı veya tedavisinde kullanılamazlar. Sitemiz Sağlık Bakanlığı 15/2/2008 tarih ve 26788 numaralı yönetmeliği 29. maddesine göre sunduğumuz hizmet ile ilgili konularda bilgilendirme amaçlı tanıtım ve ilan kapsamında hazırlanmıştır.

Gizlilik İlkesi

BİZE ULAŞIN

HPV Genital Siğil Konusunda Bilgi Alın