Anal Kanseri Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Günümüzün en yaygın hastalıklarından biri haline gelen kanser, vücudun birçok noktasında ortaya çıkabilen ve yayılabilen ciddi bir hastalık türüdür. Anal kanseri de bunlardan birtanesidir.

Bu kanserler arasında diğer kanserlere oranla daha nadir görülse de anal kanser, en çok merak edilen kanser türleri arasında yer alır. Makat kanseri olarak da bilinen kanserin oluşumunda çoğunlukla günümüzün en yaygın cinsel hastalıklarından biri haline gelen Human Papilloma Virüsü’nün etken olduğu ortaya çıkarılmıştır. Bu nedenle nadiren ortaya çıksa da en riskli kanser türlerinden biri olan anal kanser, HPV Virüsü’nden korunarak gerekli önlemler alındığı takdirde önlenebilir kanserler arasında yer almaktadır.

Anal (makat) kanserinin neden ortaya çıktığı, belirtileri ve tedavi yöntemleri ise kanser hakkında en çok merak edilen sorulardır. Pek çok kanser türünde olduğu gibi anal kanserden korunmak ve erken teşhis edebilmek adına, bireylerin bu konuda doğru kaynaklardan bilgi alması ve rutin kontrollerini ihmal etmemesi oldukça önemlidir.

Anal Kanser Nedir?

Anal Kanser Nedir?

Anal kanser ya da bir diğer adı ile makat kanseri, diğer kanserlere oranla daha az görülse de son yıllarda anal kanserine yakalanan hasta sayısında ciddi artışlar yaşandığı görülmüştür. Sindirim sisteminin son halkası ve dışkının çıkış noktası olarak da bilinen anal tüneli, anüs noktası ile son bulur. Rektumun son halkasında yaşanan hücresel anormallikler ise anal kanser olarak kabul edilmektedir. Anal kanserde hücre bozuklukları genellikle anüs çevresinde ortaya çıksa da bazı hastalarda anüs içerisindeki hücrelerde de görülebilmektedir.

Gösterdiği belirtilerin benzerliği ve bölgesel yakınlığı ile zaman zaman kalın bağırsak yani kolorektal kanser ile de karıştırılan anal kanser, ‘’Sluakamoz’’ adı verilen kanser hücreleri sayesinde tespit edilebilmektedir. Farklı risk faktörleri bulunsa da kansere neden olan en büyük etkenin %90 oranında HPV Virüsü olduğu tespit edilmiştir. Anal kanserden korunmak için gerekli önlemlerin alınması ve anal kanser belirtileri var ise en kısa sürede uzman bir doktor tarafından destek alınması hastalığın seyri ve kişinin yaşam kalitesi için oldukça mühimdir.

Anal Kanserinin Belirtileri Nelerdir?

Anal Kanserinin Belirtileri Nelerdir?

Anal kanseri ilk evrelerinde çoğu zaman basur gibi hastalıklar ile benzer belirtiler gösterdiği için hastalar tarafından geç fark edilebilmektedir. Ancak anal kanserin neden olduğu fiziksel belirtiler çoğu zaman makat yani anüs bölgesinde ortaya çıkar ve doktor kontrolünde dışarıdan muayene ile kolayca fark edilebilir. Bu nedenle düzenli kontrol ve takip ile birlikte anal kanseri erken tanı konulabilen kanserler arasında yer alır.

Anal (Makat) Kanseri Belirtileri

  • Makat kanaması (Genellikle dışkılama sırasında fark edilir.)
  • Anüsten jelimsi kıvamda akıntı
  • Anal bölgede kitle oluşumu
  • Makat bölgesinde ağrı veya acı hissi
  • Anüs ve çevresinde kaşıntı
  • Anüs çevresinde veya kasıktaki lenf bezlerinde büyüme
  • Bağırsak hareketlerinde belirgin farklılıklar (Çok fazla tuvalete çıkma isteği ya da kabızlık)
  • Anüs çevresinde kabarcıklar
  • Şişkinlik
  • Kadınlarda bel ağrısı ya da vajinaya tümör baskısı gibi belirtiler görülebilmektedir.

Anal Kanseri İçin Risk Faktörleri Nelerdir?

Anal Kanseri İçin Risk Faktörleri Nelerdir?

Anal kanserinin oluşumunun en büyük etkenleri arasında Human Papilloma Virüsü (HPV) rol almaktadır. Ancak anal kansere yakalanmanın tek nedeni bu virüsü taşımak değildir. Kanserin temelinde %90 oranında HPV Virüsü rol oynasa da birçok farklı dış etkenin anal kansere yakalanma riskini arttırdığı görülmüştür. Hem kadınlarda hem de erkeklerde genital kondilom olarak da bilinen siğil lezyonlarına neden olan HPV Virüsü, yanında seyreden diğer faktörler ile birlikte her iki cinsiyette de anal kansere neden olabilmektedir. Bu nedenle anal kanserinden korunmak için ilk öncelik, Human Papilloma Virüsü’nden korunmak olmalıdır.

Makat (Anal) Kanseri Risk Faktörleri

  • Sigara kullanımı
  • İleri yaş
  • Çok eşlilik
  • HPV Virüsü
  • Anal ilişki
  • Korunmasız cinsel ilişki
  • HIV-AIDS gibi başka cinsel enfeksiyon ya da kanserin varlığı
  • Bağışıklık sistemi baskılayıcı ilaçlar
  • Kronik bölgesel inflamasyon (Hemoroid vb.)

Anal Kanseri Hangi Sebeplerle Ortaya Çıkar?

Anal Kanseri Hangi Sebeplerle Ortaya Çıkar?

Her kanser türünde olduğu gibi anal kanserde de vücutta yer alan hücreler yapısal bozukluklara uğrayarak kanserli hücreye dönüşür. Anal kanser, sindirimin son halkası olan bağırsağın bitiş noktasında yani anüs bölgesinde oluşur. Anüs bölgesinde oluşan hücresel anormallikler, sağlıklı hücrelerin aksine kendi kendine ölmek yerine çoğalarak büyür ve genişler. Anal kanserin ortaya çıkmasına neden olan en büyük etken, cinsel yolla bulaşabilen Human Papilloma Virüsü ya da Türkçe adı ile İnsan Siğil Virüsü’dür. Genital bölge ve çevresinde siğil lezyonlarına neden olan bu virüs, rahim ağzı kanseri ve anal kanserinde %90 gibi büyük bir oranda rol oynamaktadır.

Anüs bölgesindeki sağlıklı hücreler normal bir düzende büyür, çoğalır ve ölürken, anormal hücreler ölmeden büyüyerek çoğalır ve anüs bölgesine yayılarak kansere neden olur. Ancak her genital siğili olan ya da HPV Virüsü taşıyan hastanın makat kanserine yakalanacağı gibi bir durum söz konusu değildir. Anüs kanserinde HPV Virüsü etken rol oynasa da kanserin oluşup oluşmayacağı diğer risk faktörlerine ve hastanın bağışıklık sistemine göre değişiklik gösterebilmektedir.

Anal Kanser Ne Kadar Sürede İlerler?

Anal Kanser Ne Kadar Sürede İlerler?

Anal kanser, yüksek oranda Human Papilloma Virüsü’nün neden olduğu kanserlerden biri olduğu için, kanserin ortaya çıkması uzun yıllar alabilir. Ancak makat kanseri genellikle başlangıçtan itibaren hafif seyreden belirtileri ile birlikte kendini fark ettirebilen bir hastalıktır. Ancak hastalığın ilk aşamasında ortaya çıkan hafif semptomlar, basur gibi diğer makat rahatsızlıkları ile karıştırılabildiği için kanserin erken teşhisinde gecikmeler yaşanabilmektedir. Genellikle yaygın belirtileri sayesinde fark edilen kanser, bazı hastalarda rutin kontroller arasında da ortaya çıkabilmektedir.

Anal kanserde ilerleme süresi hastanın bağışıklığına ve var ise kanser kitlesinin boyutuna göre değişiklik gösterebilmektedir. 2 cm ve daha küçük olan tümörler 1. evre, 2 cm ve daha üzeri olan kitleler 2. evre, makat ve çevresindeki organlara yayılmış ise 3A evresi, kasık lenflerine yayılmış ise 3B evresi ve akciğer, beyin gibi uzak organlara yayılmış ise anüs kanserinin 4. evrede olduğu kabul edilmektedir.

Anal Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?

Anal Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?

Anal kanseri genellikle yaygın belirtilerin görüldüğü, şikâyeti olan hastaların doktora başvurması ile teşhis edilebilmektedir. Bazı hastalarda rutin kontrol ve muayeneler arasında fark edilse de daha çok şikayetler ortaya çıktıktan sonra tanı konulabilmektedir. Anüs bölgesi doktor tarafından gözle ve elle kolay muayene edilebilen bir bölge olduğu için bölgede oluşan yapısal bozukluklar ya da kitle oluşumları kısa sürede fark edilir.

Anal kanseri teşhisinde ilk olarak doktor tarafından fiziksel muayene yapılır. Daha sonra parmak muayenesi olarak da bilinen dijital rektal yöntemi ile doktor, hastanın rektumunun alt bölgesinde herhangi bir şişlik ya da büyüme olup olmadığı kontrol eder. İç bölgenin daha iyi görüntülenebilmesi için Anoskopi (Işıklı tüp) yardımı ile makat bölgesi incelenir. Doktor gerek duyar ise ekstra olarak anal kanalı ve rektumu ultrason yardımıyla da görüntüleyebilir. Kanserli hücre oluşumu fark edildi ise biyopsi işlemi ile parça alınarak, kanserin evresini tespit edebilmek adına farklı testlerin yapılması için laboratuvara gönderilir.

Anal Kanserinin Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Anal Kanserinin Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Anal kanser teşhisi konan hastanın tedavi yöntemi, kanserin hangi evrede olduğu, ne kadar yayıldığı ve tümörün büyüklüğü gibi faktörler göz önünde bulundurularak seçilir. Makat kanserinin tedavisinde kullanılan birçok farklı yöntem olsa da nadir vakalar dışında genellikle aynı yöntemler kullanılır. Günümüzde anüs kanseri uygun tedavi yöntemleri uygulandığı takdirde vücuttan temizlenebilen kanser türleri arasında yer alır. Hastalığın evresine göre çoğunlukla cerrahi müdahale yerine kemoterapi ve radyoterapi yöntemleri tercih edilse de küçük tümör hücrelerinde ya da erken evrede cerrahi yöntemler kullanılabilmektedir.

Anal (Makat) Kanseri Tedavi Yöntemleri

  • Kemoterapi ve Radyoterapi: Kanser çok erken evrede değilse genellikle radyoterapi ve kemoterapi tedavisi uygulanır. Radyoterapi tedavisinde kanser hücrelerine yüksek dozda x ışını uygulanırken, kemoterapi yönteminde ise kanser hücrelerini öldüren tıbbi ilaçlar kullanılmaktadır. Doktorun gerek gördüğü durumlarda iki tedavi aynı anda uygulanabilmektedir.
  • Cerrahi Yöntem: Genellikle anal kanserin ilk ve erken evrelerinde uygulanır. Tümörün boyutuna ve yerine göre cerrahi yöntemler tercih edilebilir. Tümör küçük ise cerrahi müdahale ve lokal eksizyon yöntemi ile kesilerek, kanserli hücre bölgeden temizlenir.
  • İmmünoterapi: Kanser tedavisinde, vücudun bağışıklık sistemine yönelik uygulanan bir tedavi yöntemidir. Kanser hücreleri, vücudunun savunma mekanizmasına karşı protein üretir ve savaş açar. Bu şekilde saklanan kanser hücreleri, immün sistemi olarak da bilinen bağışıklık sistemi ile baskılanamaz. Bu yüzden İmmünoterapi tedavisinde, bu sisteme karşı çalışacak tedavi yöntemi uygulanır.
  • Destekleyici (Palyatif) Bakım: Palyatif bakım, diğer tedavi yöntemleri gibi tek başına uygulanabilen bir tedavi yöntemi değildir. Daha çok uygulanan tedavi sonrasında izlenen uzun aşamalı bir bakım ve kontrol sürecidir. Kanseri ileri evre olan ve ağır atlatan hastaların yaşadığı zorlukları ve etkileri hafifletecek şekilde özel destek sağlanır. Uzman doktor, hemşire ve sağlık çalışanları kontrolünde sağlanan destekleyici bakım süreci, hastanın daha uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmesine yardımcı olur.

Makalenin Yazarı: Jin. Op. Dr. Korkut Arslan

S.S.S

HPV Genital Siğil Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Hpv cinsel yolla bulaşan viral bir hastalıktır . Günümüzde artık toplumda çok eşliliğin artması ile oldukça yaygın görülmektedir.
Hpv'nin yüzlerce tipi bulunmaktadır , bu tipler düşük/orta / yüksek riskli olarak ayrılmaktadır. Yüksek ve orta risk grubundaki HPV virüsleri rahim ağzı , baş boyun ve penis kanserine sebep olabilmektedir.
Hpv'nin tedavisinde lezyon çıktığında semptomatik tedavi olarak lezyonların yok edilmesi gereki ki bunu lazer kullanarak yapmaktayız. Sonrasında çıkalrılan lezyonların mutlaka tipleme için patolojik incelemesinin yapılması şarttır. Tipleme hastaların takip şemasının belirlenmesi için çok önemlidir. Uygulanacak anti viral tedavilerin yanında immün sistemi yükseltecek destek tedavileri ve bazı testlerin periyodik olarak yapılması gerekir. Ayrıca hastalar günlük ve cinsel hayatta yapılması gerekenler için bilgilendirilir.
Hpv bağışıklık sisteminin desteklenmesi takibin düzgün yapılması ve günlük yaşantı ve cinsel hayattaki önlemler ile virüsün vücuttan uzaklaşması veya latent fazda yani uyku halinde kalması sağlanabilmektedir. Tüm bunların hekim ve hastanın Co operasyonu ile uyumlu çalışması ile mümkün olacağını unutmayın.
Hpv aşısı aslında cinsel yaşam başlamadan önce yapılmalıdır ki toplumda yaygın 4 tipe karşı koruyabilsin. Aslında aşı şu anda dünyada bir kısım ülkede rutin olarak uygulanan bir aşıdır ancak ülkemizde daha rutin aşı takvimine girmemiştir. Aşı bayan ve erkek herkese yapılabilmektedir. Amaç cinsel hayat başlamadan önce aşılamanın yapılması ile bağışıklığın kazanılması ve sonrasında cinsel hayat başladığında kişilerin bu virüse karşı dirençli hale getirilmesidir.
Hpv aşısının şu anda bilinen bir yan etkisi yoktur. Aşı Amerika ve bazı Avrupa ülkelerinde rutin aşı takvimine girmiş olup kız -erkek herkese yapılmaktadır.
Hpv aşısı kanser riski yüksek olan tip 16-18 e karşı koruyucudur . Bu iki tip toplumda yaygın olarak görülen dikkatli takip ve tedavilerin uygulanmaması sonucunda kansere sebep olabilen tiplerdir . Aşılanmış bireyler bu iki tipe karşı korunmuş olurlar.

YASAL UYARI

Bu sitede yer alan bilgiler, kişileri bilgilendirmek amacıyla hazırlanmış olup, hiç bir şekilde hastalıkların tanı veya tedavisinde kullanılamazlar. Sitemiz Sağlık Bakanlığı 15/2/2008 tarih ve 26788 numaralı yönetmeliği 29. maddesine göre sunduğumuz hizmet ile ilgili konularda bilgilendirme amaçlı tanıtım ve ilan kapsamında hazırlanmıştır.

Gizlilik İlkesi

BİZE ULAŞIN

HPV Genital Siğil Konusunda Bilgi Alın