Genellikle jinekolojik muayene sonrasında doktorun gerek gördüğü durumlarda, hastaya vajina kolposkopisi yapılması önerilir. Vajina kolposkopisi önerilen hastalar, kolposkopi işlemini duyduğunda acılı ve ağrılı bir işlem olacağını düşündüğü için korkarlar. Ancak kolposkopi işlemi inceleme ve değerlendirme alanında uygulanan en basit yöntemlerden biri olduğu için korkmaya gerek yoktur.
Basit ve ağrısız bir şekilde yapılan kolposkopi incelemesi sayesinde var olan anormal durumlar tespit edilirken, ileride oluşabilecek rahim ağzı kanseri gibi riskli hastalıkların önüne geçilebilir. Bu nedenle kolposkopi önerilen hastaların mutlaka uzman bir jinekolog tarafından kolposkopi yaptırması, var olan genital rahatsızlıklarının tedavisinde ve kanserleşme gibi riskli durumlarda oldukça önemlidir.
Kolposkopi, rahim ağzını ve vulva bölgesinin incelenmesini sağlayan bir nevi mikroskoptur. Gözle görülmeyen yerleri büyüteç yardımı ile görülebilir hale getiren alet, 18 kata kadar büyütme özelliğine sahiptir. İstenilen durumlarda incelenen bölgeye, alet içerisinden mavi ışık tutulabilir. Kolposkopi ile yapılan inceleme sonucunda, doku üzerinde oluşan lezyonlar ve rahimin durumu görülebilir. İncelenen bölgede polip ya da lezyon var ise biyopsi ile parça alınarak dokunun değerlendirilmesi yapılır.
Kolposkopi incelemesi nasıl yapılır?
Vajina kolposkopisi genellikle Smear testinde anormal değerler çıkan ya da HPV tanısı konan hastalarda uygulanır. Kolposkopi incelemesi rahim içerisinde yer alan dokusal değişiklikleri ya da oluşan lezyonları görüntülemek için kullanılsa da rahim ağzı kanserinin taramasında öncelikli olarak Pap-Smear testi uygulanır. Smear testi sonucunda anormal sonuçlar görülen hastalarda veya Smear testi değerleri normal çıkmasına rağmen klinik belirtiler (vajinal kanama gibi) gösteren kişilerde uygulanır. Vulva kolposkopinin uygulanması için öncelikli olarak uzman bir doktor tarafından muayene olmak gerekir.
Smear testi alınan hastada, testin sonuçlarına göre kolposkopi uygulanmasına karar verilir. Kolposkopi işlemi oldukça basit bir inceleme yöntemi olduğu için rutin kontroller sırasında da uygulanabilir. Bazı doktorlar biyopsi gibi ihtimallerin yanı sıra birçok hastaya muayene sırasında kolposkopi uygulanmasını önerir. Hastanın şikayetine ve Smear testi sonucuna göre kolposkopi incelemesi yapılır. Burada kolposkopinin ne zaman uygulanacağı doktorun önerisine ve hastanın onayına bağlıdır.
Vajinal kolposkopi Smear testi anormal çıkan ya da klinik belirtileri olmasına rağmen gözle görülür lezyonları bulunmayan hastalarda uygulanır. Buna ek olarak HPV enfeksiyonu bulunan hastalarda, özellikle HPV’nin yüksek kanser riski taşıyan HPV 16 ve HPV 18 tipli virüs. taşıyıcılarında kolposkopi tercih edilir. Kolposkopi incelemesi sayesinde hastanın rahim ağzında yaşanan değişimler tespit edilir. Kolposkopi, hastalarda klinik belirtiler olmasa dahi serviks kanserinin (rahim ağzı kanseri) ilerlemeden erken evrede tespit edilebilmesine yardımcı olur.
Rahim ağzı kanserinin yanı sıra birçok servikal kanserin teşhis edilmesinde önemli rol oynayan kolposkopi sayesinde henüz kanserleşme olmayan ancak ilerleyen dönemde oluşabilecek değişikliklerin tanısı yapılabilir. Kolposkopi oldukça kolay bir inceleme yöntemi olduğu için gebelik döneminde dahi uygulanabilir.
Kolposkopi işlemi; anestezi gerektirmeyen, ağrısız ve acısız oldukça güvenli bir inceleme yöntemidir. İnceleme sırasında biyopsi dışında vajina içerisinde herhangi bir uygulama yapılmaz. Bu nedenle kolposkopi yöntemi rutin muayene sırasında anestezi kullanmadan yapılabilir. Biyopsi alınsa dahi genellikle rahim ağzından veya rahim kanalından parça alınır. Bu bölgede yer alan duyusal sinirler çok az olduğu için hasta çoğu zaman parça alındığını dahi hissetmez. Kolposkopi yapılan hastalarda aynı işlem tekrar uygulanabilir.
Kolposkopi sırasında biyopsi uygulandığında milimetrik boyutta parçalar alındığı için çoğu zaman küçük kanamalar dışında ciddi komplikasyonlar meydana gelmez. Biyopsi yapılan hastalarda, inceleme sırasında kullanılan asidik sıvılar nedeniyle birkaç gün vajinal akıntı yaşanabilir. Ancak nadiren de olsa bazı hastalarda kanamanın yanı sıra vajinadan kötü kokulu, sarı renkli akıntı, karın ağrısı, yüksek ateş gibi belirtiler görülebilir. Bu belirtiler çok nadir gözüktüğü için, belirtilerin geçmediği takdirde hastaların en kısa sürede doktora başvurması gerekir.
Kolposkopi sırasında biyopsi yapılmadığı sürece herhangi bir kesme işlemi olmadığı için kanama görülmez. Kolposkopi aleti vajina bölgesine temas etmediği için hasta ağrı ve acı gibi rahatsızlık veren durumlar yaşamaz. Kolposkopi sırasında biyopsi alınır ise parçanın alındığı bölge ve parçanın sayısına göre kanama yaşanabilir. Ancak biyopsi işleminde milimetrik parçalar alındığı için ciddi sayılabilecek kanamalar yaşanmaz. Biyopsi sırasında yaşanan kanamalar genellikle işlem bittikten sonra kısa süreli bir baskı ile durdurulabilir.
Kolposkopi işlemi sonrası kanamadan daha çok vajinal akıntı görülür. Bunun nedeni ise kolposkopi sırasında serviks bölgesinde yaşanan değişimin daha net görülebilmesi için sıkılan solüsyonların etkisidir. İşlemden sonra yaşanan vajinal akıntı genellikle kısa sürede kendi kendine geçer. Ancak devam eden kötü kokulu ya da sarı renkli akıntı var ise doktora başvurulması gerekir.
Kolposkopi işlemi rutin muayene sırasında uygulanabilen basit bir işlem olduğu için işlem sonrasında hastaların dikkat etmesi gereken ciddi bir durum yoktur. Kolposkopi işleminde hastadan biyopsi uygulanarak parça alınsa dahi küçük kanamalar dışında hayati komplikasyonlar meydana gelmez. Kolposkopi ve biyopsi uygulanan hastalar işlem sonrasında günlük yaşam aktivitelerine dönebilirler.
Biyopside alınan parçaların sayısına göre birkaç gün akıntı ya da hafif kanama gibi durumlar görülebilir. Kanama ve akıntı sonlanana kadar cinsel ilişkiye girilmesi önerilmez. Bunların dışında kolposkopi ve biyopsi uygulanan hastalar günlük yaşantılarına devam edebilirler. Hastanın normal yaşantısında kullandığı bir ilaç var ise bunun bilgisinin kolposkopi öncesinde doktor ile paylaşması gerekir. Hasta, kolposkopi sonrasında doktora danışarak ilaçlarını kullanmaya devam edebilir.
Makalenin Yazarı: Jin. Op. Dr. Korkut Arslan
HPV Genital Siğil Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Bu sitede yer alan bilgiler, kişileri bilgilendirmek amacıyla hazırlanmış olup, hiç bir şekilde hastalıkların tanı veya tedavisinde kullanılamazlar. Sitemiz Sağlık Bakanlığı 15/2/2008 tarih ve 26788 numaralı yönetmeliği 29. maddesine göre sunduğumuz hizmet ile ilgili konularda bilgilendirme amaçlı tanıtım ve ilan kapsamında hazırlanmıştır.
Gizlilik İlkesiHPV Genital Siğil Konusunda Bilgi Alın