Vajinal Mantar, Vajinal Akıntı ve HPV İlişkisi

Kadınların en sık yaşadığı vajinal hastalıklardan biri olan vajinal akıntı ve vajinal mantar, jinekoloğa başvurma nedenlerinin başında yer alır.

Vajinal akıntı her zaman kötü bir anlam ifade etmese de kronikleşen ya da yapısı değişen akıntılar enfeksiyon habercisi olabilir. Önemsenmeyen ya da normal akıntı olduğu düşünülen vajinal akıntılar, Human Papilloma Virüsü’nün neden olduğu rahim ağzı kanseri (serviks) gibi ciddi hastalıkların habercisi olabilir.

Vajinal enfeksiyonun yaygın belirtilerinden biri olarak kabul edilen akıntıların kokusunun, renginin ve yoğunluğunun takibinin yapılması gerekir. Hastaların günlük yaşantısını da etkileyen akıntılar, yalnızca eczaneden alınan fitil ya da krem benzeri ilaçlar ile iyileşmez. Bu nedenle anormal vajinal akıntıların bir enfeksiyondan kaynaklanıp kaynaklanmadığı kontrol edilmelidir.

Vajinal Akıntı Nedir, Hangi Durumlarda Hastalık Belirtisi Olur?

Vajinal Akıntı Nedir, Hangi Durumlarda Hastalık Belirtisi Olur?

Vajinal akıntının her zaman bir sorun nedeni ile ortaya çıktığı düşünülse de bu bilgi yanlıştır. Vajinal akıntılar vücudun doğal (fizyolojik) işleyiş sisteminde var olması gereken bir durumdur. Vajinal akıntının işlevi, vajen bölgesinin ıslak kalmasını sağlamaktır. Bu ıslaklık cinsel ilişki sırasında ya da koşu gibi bedensel etkinliklerde sürtünmenin vereceği zararı en aza indirger. Vajen kayganlığı ile sürtünme tahrişi engelleyen sıvılar, aynı zamanda vajina içerisindeki mikropların dışarı atılmasını sağlar. Vajinal akıntılar fizyolojik (doğal) düzende seyrettiği sürece kişinin hayatını olumsuz bir şekilde etkilemez. Çünkü doğal bir vajinal akıntıda kötü koku gibi rahatsızlık verecek bir durum yoktur.

Vajinal akıntı vajinayı tahripten, sürtünmeden korumada ve mikropların atılmasında rol oynar. Vajinal akıntının fizyolojik nedenler dışında ortaya çıkması, bireylerin günlük yaşantısını etkileyecek bir hal alır. Vajinal akıntının hastalık olarak kabul edilmesi için anormal durumlar görülmesi gerekir. Bu anormal durumlar akıntıya neden olan hastalığa göre değişiklik gösterebilir. Ancak kronik, kötü kokulu, sarı, yeşil ya da kahverengi akıntılar hastalığın habercisi olarak kabul edilir.

Vajinal Akıntı Ne zaman Anormal Kabul Edilmelidir?

Vajinal Akıntı Ne zaman Anormal Kabul Edilmelidir?

Vajinal akıntılar vücudun doğal sisteminde olması gereken sıvılardır. Vajinal akıntı sayesinde cinsel ilişki sırasında oluşan kayganlık, vajinadan salgılanan sıvılar sayesinde sağlanır. Bunun yanı sıra vajina bölgesi sürtünmenin yoğun olduğu bir alandır. Vajinal sıvılar sayesinde bu sürtünme en aza indirgenerek vajinanın tahribatı önlenir. Ancak vajina akıntısının altında enfeksiyonların ve kanser öncüsü hücrelerinin varlığı olabilir. Bu nedenle vajinal akıntının hangi durumlarda anormal olup olmadığının bilincinde olmak, enfeksiyonel hastalıkların ve rahim ağzı kanserinin erken tanısında oldukça önemlidir.

Vajinal akıntının anormal bir akıntı olarak kabul edilebilmesi genellikle hastanın şikayetleri ile ortaya çıkar. Kötü koku ile kendini fark ettirebilen anormal akıntılar, çoğu zaman sarı, gri ya da kahverengi akıntılardır. Bazı kişilerde enfeksiyonun türüne ya da rahim ağzı kanseri başlangıcı var ise kanlı akıntılar görülebilir. Kronik ve geçmeyen bir akıntıya dönüşmüş ise bu tip akıntıların mutlaka uzman bir jinekolog tarafından görülmesi ve hastanın Smear testi ile değerlendirilmesi gerekir.

Genital Siğil Görülen Hastalarda Vajinal Akıntı Olur mu?

Genital Siğil Görülen Hastalarda Vajinal Akıntı Olur mu?

Vajinal akıntı fizyolojik (doğal) bir vücut sıvısı olduğu için akıntının varlığı her zaman sorun olarak kabul edilmez. Ancak hastanın anormal olarak değerlendirilebilecek kötü kokulu, renkli ve kronik bir vajinal akıntısı var ise hangi hastalığın neden olduğu araştırılır. Genital siğiller, bulaşıcı bir virüs olan HPV’nin neden olduğu deri lezyonlarıdır. Genital siğile neden olan Human Papilloma Virüsü enfeksiyona neden olur.

Genital siğillerin vajinal akıntı ile doğrudan ilişkisi yoktur ancak anormal akıntılar enfeksiyon ile bağlantılı olduğu için genital siğili olan kişilerde vajinal akıntı görülebilir. HPV’nin belirtileri arasında genital siğil, cinsel ilişki sırasında ağrı ve kötü kokulu vajinal akıntı yer alır. HPV enfeksiyonu olan kişilerin vajinal akıntısı var ise cinsel ilişki sırasında partnerine bulaştırma ihtimali daha da yüksektir.

Vajinal Akıntı Hangi Nedenlerle Olur?

Vajinal Akıntı Hangi Nedenlerle Olur?

Vajinal akıntı sağlıklı bir vücudun doğal fonksiyonları arasında yer alır. Vajina içerisindeki mikropların dışarı atılmasını sağlamanın yanı sıra sürtünme ve tahrişin de önüne geçer. Vajinal akıntı yumurtlama dönemi ve cinsel uyarılma gibi dönemlerde artış gösterebilir. Vajinanın ve üreme sisteminin sağlıklı kalmasını sağlayan akıntı bazı durumlarda farklılık gösterebilir. Akıntının rengi, kıvamı ve kokusu akıntının oluşma nedenini açıklar.

Anormal vajinal akıntının nedenleri;

  • Mantar enfeksiyonları
  • Bakteriyel Vaginosis
  • Trichomonas Vajiniti
  • Gonore (Bel soğukluğu)
  • Klamidya enfeksiyonu
  • HPV enfeksiyonu
  • Pelvik İnflamatuar Hastalık
  • HPV ve rahim ağzı kanseri
  • Doğum kontrol hapı kullanımı
  • Stres

Vajinal Akıntının Tedavisi Nedir?

Vajinal Akıntının Tedavisi Nedir?

Vajinal akıntısı olan hastalar genellikle kötü kokulu kronik akıntı nedeni ile doktora başvururlar. Jinekolojik muayene sırasında doktor akıntıya neden olan hastalığı anlayabilmek için hastanın vajina akıntısından kültür örneği alır. Kapsamlı bir tarama testi için Smear testi uygulanabilir. Hastanın muayene ve testleri sonrasında akıntıya neden olan hastalığın teşhisi yapılır. Vajinal akıntıda uygulanacak tedavi yöntemi, akıntıya neden olan hastalığın türüne göre değişiklik gösterir. Mantar enfeksiyonlarında jel ya da krem şeklinde antifungal ilaçlar, Bakteriyel vajinozis enfeksiyonlarında ise ağızdan alınan antibiyotik ilaçlar ile antibiyotik vajinal kremler kullanılır.

Hangi tedavi yönteminin seçileceği, hastalığa neden olan enfeksiyon belirlendikten sonra uygulanabilir. Gerekli muayene ve testler yapıldıktan sonra hasta, hangi ilaçları kullanacağı ve nelere dikkat etmesi gerektiği konusunda doktor tarafından bilgilendirilir. Akıntıya neden olan enfeksiyonun tam anlamıyla iyileşebilmesi için hastanın verilen ilaçları düzenli kullanması oldukça önemlidir.

Vajinal Mantar ile HPV Arasında İlişki Var mıdır?

Vajinal Mantar ile HPV Arasında İlişki Var mıdır?

Kadınların en sık karşılaştıkları vajinal enfeksiyonlardan biri olan vajinal mantar, kötü kokulu akıntı ve kaşıntı belirtileri ile ortaya çıkar. Sıcak ve nemli ortamları seven mantarlar, ortak kullanılan tuvaletler, havlu ve kıyafet gibi yollar ile bulaşabilir. Human Papilloma Virüsü ise cinsel yolla bulaşan hastalıklardan biri olarak kabul edilir. HPV ile vajinal mantar arasında doğrudan bir ilişki yoktur. Ancak her ikisi de vajinal enfeksiyonlardır.

Vajinal enfeksiyonlardan herhangi birine sahip olan bir hastanın başka bir enfeksiyona sahip olma ihtimali oldukça yüksektir. Özellikle cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında yer alan HPV, Gonore (bel soğukluğu) gibi bakteriyel enfeksiyonlar ile aynı anda görülebilir. HPV enfeksiyonu olan bir hastada vajinal mantar gibi ilaçla kısa sürede tedavi edilebilecek hastalıklar, kronikleşmeye yatkın olabilir.

Vajinal Mantar ile HPV’nin Aynı Zamanda Görülme Sıklığı Nedir?

Vajinal Mantar ile HPV’nin Aynı Zamanda Görülme Sıklığı Nedir?

Vajinal mantar ile HPV’nin doğrudan bir ilişkisi yoktur. Ancak her ikisi de vajinal enfeksiyon olarak kabul edildiği için bir enfeksiyona sahip olan hastada başka bir enfeksiyonun varlığı araştırılabilir. Bu nedenle bazı hastalarda HPV enfeksiyonu ile birlikte vajinal mantar hastalığına da rastlanabilir. Vajinal enfeksiyonlar genellikle cinsel temas yolu ile bulaştığı için diğer vajinal enfeksiyonların aynı anda görülme ihtimali oldukça yüksektir. Vajinal mantar kötü kokulu akıntı ve kaşıntı belirtileri ile ortaya çıkarken, Human Papilloma Virüsü genellikle genital siğil belirtisi ile ortaya çıkar. 200’den fazla tipi olan HPV’nin bazı tipleri (HPV 16, HPV 18) rahim ağzı kanserine neden olabilen yüksek riskli virüslerdir.

Hastalar vajinal akıntı nedeni ile doktora başvurduklarında vajinal mantara eşlik eden bir enfeksiyon olup olmadığını kontrol etmek için Smear testi uygulanır. Smear testi sayesinde genital siğil belirtisi olmayan ancak yüksek riskli HPV taşıyıcısı olan hastalar tespit edilir. Bu nedenle vajinal akıntıya neden olan herhangi bir enfeksiyon belirtileri var ise en kısa sürede uzman bir jinekoloğa başvurarak, akıntıya neden olan başka enfeksiyonların varlığının araştırılması gerekir.

Makalenin Yazarı: Jin. Op. Dr. Korkut Arslan

S.S.S

HPV Genital Siğil Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Hpv cinsel yolla bulaşan viral bir hastalıktır . Günümüzde artık toplumda çok eşliliğin artması ile oldukça yaygın görülmektedir.
Hpv'nin yüzlerce tipi bulunmaktadır , bu tipler düşük/orta / yüksek riskli olarak ayrılmaktadır. Yüksek ve orta risk grubundaki HPV virüsleri rahim ağzı , baş boyun ve penis kanserine sebep olabilmektedir.
Hpv'nin tedavisinde lezyon çıktığında semptomatik tedavi olarak lezyonların yok edilmesi gereki ki bunu lazer kullanarak yapmaktayız. Sonrasında çıkalrılan lezyonların mutlaka tipleme için patolojik incelemesinin yapılması şarttır. Tipleme hastaların takip şemasının belirlenmesi için çok önemlidir. Uygulanacak anti viral tedavilerin yanında immün sistemi yükseltecek destek tedavileri ve bazı testlerin periyodik olarak yapılması gerekir. Ayrıca hastalar günlük ve cinsel hayatta yapılması gerekenler için bilgilendirilir.
Hpv bağışıklık sisteminin desteklenmesi takibin düzgün yapılması ve günlük yaşantı ve cinsel hayattaki önlemler ile virüsün vücuttan uzaklaşması veya latent fazda yani uyku halinde kalması sağlanabilmektedir. Tüm bunların hekim ve hastanın Co operasyonu ile uyumlu çalışması ile mümkün olacağını unutmayın.
Hpv aşısı aslında cinsel yaşam başlamadan önce yapılmalıdır ki toplumda yaygın 4 tipe karşı koruyabilsin. Aslında aşı şu anda dünyada bir kısım ülkede rutin olarak uygulanan bir aşıdır ancak ülkemizde daha rutin aşı takvimine girmemiştir. Aşı bayan ve erkek herkese yapılabilmektedir. Amaç cinsel hayat başlamadan önce aşılamanın yapılması ile bağışıklığın kazanılması ve sonrasında cinsel hayat başladığında kişilerin bu virüse karşı dirençli hale getirilmesidir.
Hpv aşısının şu anda bilinen bir yan etkisi yoktur. Aşı Amerika ve bazı Avrupa ülkelerinde rutin aşı takvimine girmiş olup kız -erkek herkese yapılmaktadır.
Hpv aşısı kanser riski yüksek olan tip 16-18 e karşı koruyucudur . Bu iki tip toplumda yaygın olarak görülen dikkatli takip ve tedavilerin uygulanmaması sonucunda kansere sebep olabilen tiplerdir . Aşılanmış bireyler bu iki tipe karşı korunmuş olurlar.

YASAL UYARI

Bu sitede yer alan bilgiler, kişileri bilgilendirmek amacıyla hazırlanmış olup, hiç bir şekilde hastalıkların tanı veya tedavisinde kullanılamazlar. Sitemiz Sağlık Bakanlığı 15/2/2008 tarih ve 26788 numaralı yönetmeliği 29. maddesine göre sunduğumuz hizmet ile ilgili konularda bilgilendirme amaçlı tanıtım ve ilan kapsamında hazırlanmıştır.

Gizlilik İlkesi

BİZE ULAŞIN

HPV Genital Siğil Konusunda Bilgi Alın