Kasık Biti Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Genital bölge ve çevresindeki tüylerde görülen kasık bitleri, şiddetli kaşıntı belirtileri ile ortaya çıkan oldukça rahatsız edici bulaşıcı hastalıklardan biridir.

Tüylere yapışarak kandan beslenen bitlerin üç farklı türü vardır. Bunlar günümüzün en yaygın bit türlerinden olan baş biti, vücut biti ve kasık bitidir. Kasık bölgesine tutunan bu küçük böcekler, bazı hastalarda kirpik ve kaş gibi yerlerde de görülebilir.

Yoğun kaşıntı nedeni ile kanamalara yol açan kasık bitleri, kısa sürede sirke adı verilen yumurtalarını kıl diplerine bırakarak çoğalır. Çoğaldıktan sonra bit istilasına uğrayan kasık bölgesi, tedavi edilmediği takdirde farklı hastalıklara yol açabilir. Birçok farklı bakteri ve virüs taşıyabilen kasık bitleri kendi kendine geçmeyeceği için uzman bir doktor tarafından incelendikten sonra tedavi edilmesi gerekir.

Kasık Biti Nedir?

Kasık Biti Nedir?

Kasık bitlerini, genital bölgeyi istila eden küçük böcekler olarak tanımlamak mümkündür. Tıp dilinde ‘’Pedikülozis pubis’’ adı ile bilinen kasık bitleri, yengece benzemesi nedeni ile yengeç böceği olarak da anılır. Bulaştığı vücutta, kasık bölgesinde tüylere tutunan bitler, ön ayakları ile cilt üzerindeki folikülüne (kıl kesesi) tutunarak yaşarlar. Başlarını bu keselerin içine soktuktan sonra kan emerek beslenen kasık bitleri, baş ve vücut bitlerine göre daha küçüktür.

Kasık bitleri her ne kadar genital bölge ve çevresinde görülse de bazı hastalarda kirpik ve kaşlara yayıldığı görülür. İnsan vücudunda konaklayarak yaşayan kasık bitleri, kısa süre içerisinde kıl keselerinin yanına yumurtlar. Sirke adı verilen bu yumurtalar, 1 hafta-10 gün içerisinde çatlayarak büyür. Bu nedenle kasık biti istilasının önüne geçilmesi için sirkelerin temizlenmesi oldukça önemlidir.

Kasık Biti Nasıl Oluşur?

Kasık Biti Nasıl Oluşur?

Baş, vücut ve kasık bölgesinde görülen bitler fizyolojik (doğal) yaşantımızın içinde var olan bir canlı türüdür. Bu nedenle her bireyin bitlenme ihtimali vardır ve toplumda yaygın olduğu için utanılacak bir durum olarak görülmemelidir. Kasık bitinin görüldüğü kişilerin temizliğine özen göstermediği gibi yanlış bilgiler vardır ancak bitlerin oluşumunda hijyenin yetersiz olması gibi durumlar etkili değildir. Bilinenin aksine tüylerde şampuan atıklarının kalması ya da tüylerin yağlı olması gibi durumlar bit oluşumuna yol açmaz.

Kasık bitleri bulaşıcı bir tür olduğu için temiz ya da hijyenik olmayan her bölgeye bulaşabilir. Memeli tüm canlılarda görülen bitler, deri üzerindeki tüylere tutunarak asalak bir şekilde yaşarlar. Bitlerin yaşayabilmesi için konak gereklidir. İnsan vücudu dışında sadece 48 saat yaşayabildiği için çoğalması genellikle vücut üzerinde oluşur. Kasık bitinden korunmak için nasıl bulaştığı konusunda bilgi sahibi olmak gerekir.

Kasık Biti Nasıl Bulaşır?

Kasık Biti Nasıl Bulaşır?

Bitler arasında en nadir görüleni olan kasık bitinin, çoğunlukla cinsel temas ile bulaştığı bilinmektedir. Bu nedenle kasık biti cinsel yolla bulaşan hastalıklardan biri olarak kabul edilir. Cinsel ilişki sırasında yakın ten teması kasık bitinin bulaşması için yeterlidir. Sürtünme teması yeterli olduğu için kasık bitinden korunma konusuna kondomlar yeterli olmayacaktır. Ancak yine de bulaşma ihtimalini azaltacağı için kondom kullanımı her türlü cinsel yolla bulaşan hastalıklarda önerilmektedir.

Kasık biti nadiren de olsa bit taşıyıcısı olan kişilerin havlu, iç çamaşırı gibi eşyalarının ortak kullanımıyla da bulaşır. Kasık bitlerinin tuvalet gibi yerlerden bulaşma ihtimali yok denecek kadar azdır. Bu nedenle kasık bitinden korunmak için başkalarının iç çamaşırlarını kullanmamak, kasık biti var ise partneri bilgilendirmek ve tedavi süreci bitene kadar cinsel ilişkiden uzak durmak gerekir.

Kasık Biti Belirtileri Nelerdir?

Kasık Biti Belirtileri Nelerdir?

Kaşıntı kasık, baş ya da vücut fark etmeden bitlenme durumlarında en yaygın görülen belirtidir. Bu nedenle kasık biti bulaşan hastalarda en çok şiddetli kaşıntı belirtisi görülmektedir. Bitlerin tükürüğü ve dışkısının kaşıntıya neden olduğu bilinmektedir. Genellikle hastanın gece uykusunda kaşıması sonucu deride kırmızı kaşıma izleri ve yaralar oluşabilir. Deri üzerinde pullanmalar da kaşıntı nedeni ile oluşan kasık biti belirtilerinden biridir.

Kasık bitinde görülen belirtileri;

  • Şiddetli kaşıntı 
  • Isırıklara bağlı kızarıklık ve kabarıklık
  • Kaşıntı sırasında kanamaya bağlı lekelenmeler
  • Kanamalı kabuklanma
  • Düşük ateş
  • Enerji eksikliği
  • Cilt üzerinde mavi noktalar 
  • Sinirlilik olarak açıklamak mümkündür.

Kasık Bitinin Neden Olduğu Sorunlar Nelerdir?

Kasık Bitinin Neden Olduğu Sorunlar Nelerdir?

Kasık bitinin neden olduğu en büyük sorun, kaşıntı hissinin zaman içerisinde dayanılmaz boyutlara yol açmasıdır. Hastalar genellikle en çok kaşıntıdan şikayetçidir. Ancak kasık bitinin neden olduğu tek sorun kaşıntı değildir. Kısa süre içerisinde yumurtlayarak çoğalabilen bitler, hastanın yakın çevresine bulaşabilir. Bunun için hastanın kasık biti var ise bu konuda hem kendisinin hem de yakın çevresinin önlemler alması, gerekirse birlikte tedavi edilmesi gerekir. Kasık biti tüy ve deri üzerinde yaşadığı için cilt dokusuna zarar verebilir.

Bu durum genellikle hastanın ısırılmalar sonucu şiddetli bir şekilde derisini kaşıması nedeni ile olur. Ancak ısırıklar hastanın derisinde enfeksiyonlara da neden olabilir. Bazı hastalarda bitlerin ısırdığı bölgedeki lenf bezlerinde şişlikler görülür. Ayrıca nadiren de olsa bitlerin tifo gibi başka bulaşıcı hastalıkları taşıyabildiği öne sürülmektedir. Bu nedenle kasık bitinin hafife alınmadan en kısa sürede tedavi edilmesi gerekir.

Kasık Biti Ne Kadar Sürede Geçer?

Kasık Biti Ne Kadar Sürede Geçer?

Her şeyden önce kasık bitinin kendi kendine geçmeyeceği konusunda bireylerin bilinçlendirilmeleri gerekir. Bitler, tutundukları konak deri ve tüylerde uzun süre yaşayabilir. Kısa süre içinde yumurtlayabilmesi sayesinde kolayca bit istilası gerçekleşebilir. Bitler ve sirkeler kasıkta kaldığı sürece çoğalma devam edeceğinden öncelikli olarak sirkelerin bölgeden temizlenmesi gerekir. Kasık bitinden kurtulmak için hastanın verilen tedaviye uyması oldukça önemlidir.

Bunun için kasık biti olan bireylerin iç çamaşırı, havlu, yastık ve yorgan gibi kişisel eşyalarının yanı sıra vücut tüylerinin de temizlenmesi gerekebilir. Kasık biti belirtileri olan kişilerin, bitlerin daha fazla çoğalmasını beklemeden en kısa sürede uzman bir doktora başvurması gerekir. İnceleme sonrasında doktorun vereceği tedavi yöntemleri sayesinde kasık biti vücuttan temizlenebilir.

Kasık Bitinin Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Kasık Bitinin Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Kasık bitinin doğru tedavisi için ilk olarak uzman bir doktora danışmak gerekir. Kasık bitleri genellikle gözle görülebilen bir böcek türü olduğu için doktor, fiziksel göz muayenesi ile kasık biti tanısını kolayca yapabilir. Doktor gerek duyar ise genital bölge ve çevresini mercek yardımı ile inceleyebilir. Kasık biti tanısı konulduktan sonra hastanın kasık bitinin yaygınlık durumuna ve cilt dokusunda herhangi bir enfeksiyon oluşup oluşmamasına göre tedavi uygulanır. Kasık bitinin tedavisinde genellikle medikal kremler, vücut şampuanları ve losyonlar kullanılır. Doktor gerek duyar ise hastaya ağızdan alabileceği antibiyotik ilaç verebilir. Ancak kasık bitinin tedavisi için sadece bunlar yeterli olmayacaktır.

Sirke oluşumu devam ettiği sürece kasık bitleri çoğalacağından bitlerin yeniden bulaşma ihtimallerinin ortadan kaldırılması gerekir. Öncelikli olarak hastanın kullandığı çamaşır, havlu, yorgan ve yastık gibi eşyalarının sıcak suda yıkanarak temizlemesi gerekir. Yıkanamayan eşyaların mümkün ise naylon poşete konularak 72 saat boyunca havasız bekletilmesi önerilir. Kasık biti olan bireyin yakınındaki kişilerin de kontrol edilmesi, kasık biti var ise birlikte tedavi edilmesi gerekir. Evdeki bir kişinin dahi tedavi edilmemesi, kasık bitinin kronik bir duruma dönüşmesine neden olacaktır. Kasık bitinden kurtulmak için sabırlı bir şekilde tüm bu hususlara dikkat edilmesi oldukça mühimdir.

Makalenin Yazarı: Jin. Op. Dr. Korkut Arslan

S.S.S

HPV Genital Siğil Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Hpv cinsel yolla bulaşan viral bir hastalıktır . Günümüzde artık toplumda çok eşliliğin artması ile oldukça yaygın görülmektedir.
Hpv'nin yüzlerce tipi bulunmaktadır , bu tipler düşük/orta / yüksek riskli olarak ayrılmaktadır. Yüksek ve orta risk grubundaki HPV virüsleri rahim ağzı , baş boyun ve penis kanserine sebep olabilmektedir.
Hpv'nin tedavisinde lezyon çıktığında semptomatik tedavi olarak lezyonların yok edilmesi gereki ki bunu lazer kullanarak yapmaktayız. Sonrasında çıkalrılan lezyonların mutlaka tipleme için patolojik incelemesinin yapılması şarttır. Tipleme hastaların takip şemasının belirlenmesi için çok önemlidir. Uygulanacak anti viral tedavilerin yanında immün sistemi yükseltecek destek tedavileri ve bazı testlerin periyodik olarak yapılması gerekir. Ayrıca hastalar günlük ve cinsel hayatta yapılması gerekenler için bilgilendirilir.
Hpv bağışıklık sisteminin desteklenmesi takibin düzgün yapılması ve günlük yaşantı ve cinsel hayattaki önlemler ile virüsün vücuttan uzaklaşması veya latent fazda yani uyku halinde kalması sağlanabilmektedir. Tüm bunların hekim ve hastanın Co operasyonu ile uyumlu çalışması ile mümkün olacağını unutmayın.
Hpv aşısı aslında cinsel yaşam başlamadan önce yapılmalıdır ki toplumda yaygın 4 tipe karşı koruyabilsin. Aslında aşı şu anda dünyada bir kısım ülkede rutin olarak uygulanan bir aşıdır ancak ülkemizde daha rutin aşı takvimine girmemiştir. Aşı bayan ve erkek herkese yapılabilmektedir. Amaç cinsel hayat başlamadan önce aşılamanın yapılması ile bağışıklığın kazanılması ve sonrasında cinsel hayat başladığında kişilerin bu virüse karşı dirençli hale getirilmesidir.
Hpv aşısının şu anda bilinen bir yan etkisi yoktur. Aşı Amerika ve bazı Avrupa ülkelerinde rutin aşı takvimine girmiş olup kız -erkek herkese yapılmaktadır.
Hpv aşısı kanser riski yüksek olan tip 16-18 e karşı koruyucudur . Bu iki tip toplumda yaygın olarak görülen dikkatli takip ve tedavilerin uygulanmaması sonucunda kansere sebep olabilen tiplerdir . Aşılanmış bireyler bu iki tipe karşı korunmuş olurlar.

YASAL UYARI

Bu sitede yer alan bilgiler, kişileri bilgilendirmek amacıyla hazırlanmış olup, hiç bir şekilde hastalıkların tanı veya tedavisinde kullanılamazlar. Sitemiz Sağlık Bakanlığı 15/2/2008 tarih ve 26788 numaralı yönetmeliği 29. maddesine göre sunduğumuz hizmet ile ilgili konularda bilgilendirme amaçlı tanıtım ve ilan kapsamında hazırlanmıştır.

Gizlilik İlkesi

BİZE ULAŞIN

HPV Genital Siğil Konusunda Bilgi Alın