Şankroid Nedir?

Günümüzde en yaygın görülen sağlık sorunları arasında yer alan cinsel yolla bulaşan hastalıklar, bakteriler ile oluşan enfeksiyonlar nedeni ile ortaya çıkmaktadır. Bu enfeksiyonların kimisi geçici sorunlara yol açarken, ne yazık ki kimi enfeksiyonlar ölümcül sonuçlara yol açabilmektedir.

Ancak burada önemli olan husus enfeksiyonun tedavisinde geç kalmamak ve düzenli doktor kontrolünde olmaktır. Genital bölge ve çevresinde ortaya çıkan yaralar hafife alınmaması gereken deri lezyonlarıdır. Bu nedenle genital bölge ve çevresinde ağrılı ya da ağrısız herhangi bir yara fark edildiğinde mutlaka uzman bir doktora danışmak gerekir.

Şankroidin Sebepleri Nelerdir?

Şankroid cinsel yolla bulaşan ve deri üzerinde ağrılı yaralara neden olan enfeksiyonlardan biridir. Haemophilus Ducreyi isimli bakterinin yol açtığı enfeksiyon, vücuda alındıktan sonraki ilk bir hafta içerisinde belirtilerini göstermeye başlar. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında sıklıkla karşılaşılan Şankroid, tropikal iklime sahip ya da gelişmekte olan ülkelerde daha sık görülür. Şankroid cinsel birliktelik, genital bölge ten temasının yanı sıra erkeklerde genital bölge temizliğinin yeterli yapılmamasından kaynaklı olarak ortaya çıkabilmektedir.

Vücuda alındıktan sonra genital bölgedeki sağlıklı dokulara saldıran Haemophilus Ducreyi, zaman içerisinde deri üzerinde yara oluşumlarına yol açar. Şankroid nedeni ile oluşan yaralar zamanla hastaların ağrı, acı ve kaşıntı gibi belirtileri hissetmesi ile fark edilir. Şankroid yaraları ölümcül hastalık olarak kabul edilmese de neden olacağı rahatsızlıklar sebebi ile mutlaka tedavisi edilmesi gereken enfeksiyonlardandır.

Şankroid Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Şankorid hastalığı Haemophilus Ducreyi bakterisi vücuda alındıktan sonraki 1 hafta içerisinde belirtilerini göstermeye başlar. Genelde erkeklerde kadınlardan daha önce belirtiler görülür. Cinsel temas ile bulaşan enfeksiyon, erkeklerde penis ve kasık, kadınlarda ise vajinada ve kıvrım noktalarında daha sık yara oluşumlarına yol açar. Çoğunlukla 5. ve 6. günden itibaren kırmızı yaralar halinde belirti gösteren Şankroid, farklı belirtilerle de ortaya çıkabilir.

• Genital bölge ve çevresinde ülser görünümlü ağrılı yaralar
• Deri lezyonları üzerinde sivilce benzeri iltihap oluşumları
• Kaşıntı, ağrı ve yanma hissi 
• Kaşıntı nedeni ile yaşanan kanamalar
• Halsizlik
• Ateş 
• Kadınlarda vajinal akıntı veya kanama Şankroid hastalığında karşılaşılan belirtiler arasında yer almaktadır.

Şankroid Nasıl Bulaşır?

Şankroid hastalığında görülen deri yaraları Haemophilus Ducreyi bakterisi nedeni ile oluşur. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında kabul edilen enfeksiyonun görülebilmesi için bulaş gereklidir. Şankroid hastalığına neden olan Haemophilus Ducreyi bakterisinin vücuda alınabilmesi için cinsel birliktelik ya da genital bölge ten teması gerekir. Haemophilus Ducreyi bakterisine sahip olan birey oral, anal ve genital bölgesindeki sıvılar aracılığı ile enfeksiyonu partnerine bulaştırabilir.

Aktif cinsel yaşamı olan her bireyin Şankroid hastalığına yakalanma ihtimali vardır. Ancak özellikle birden fazla cinsel partneri olan kişilerde risk oranı daha yüksektir. Bir kişide bulunan Şankroid yaraları aynı zamanda HIV enfeksiyonun bulaşmasını da kolaylaştırmaktadır. Bu nedenle Şankroid belirtisi olan hastaların en kısa sürede uzman bir doktora başvurması ve kesin tanı sonrası partnerini de konu hakkında bilgilendirmesi gerekmektedir.

Şankroid Tanı ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Genital bölge ve çevresinde ülser olarak da bilinen yara şikayetleri ile doktora başvuran hastalar öncelikle fiziksel olarak muayene edilir. Doktor genital bölgedeki yaraları inceledikten sonra Şankroid olduğundan şüphelendi ise yara içerisindeki sıvıdan örnek alarak araştırılması için laboratuvara gönderir. Şankroid tanısı kan testi ile yapılamaz. Bu nedenle sıvı örneği alınması gerekir. Hastanın fiziksel muayenesi ve laboratuvar sonuçları sonrasında Şankroid tanısı kondu ise iki tedavi yöntemi uygulanabilir. Bu yöntemler ilaç tedavisi ve cerrahi müdahale olarak ikiye ayrılır.

İlaç tedavisinde doktor hastaya uygun antibiyotikleri yazarak yaraların yayılmadan ve iz bırakmadan iyileşmesini amaçlar. Doğru antibiyotikler ve düzenli tedavi ile hasta kısa sürede ülserlerinden kurtulabilir. Cerrahi tedavi yönteminde ise doktor hastanın genital bölge ve çevresinde yer alan lenf nodlarından büyük bir apse alabilir. Cerrahi müdahalenin büyüklüğü hastanın apselerine göre değişkenlik gösterir. Genelde lokal anestezi uygulanarak yapılır. Apse alındıktan sonra hastanın ağrıları ve acısı azalacağı gibi yaralar da zaman içinde iyileşecektir. Ancak büyük apselerin çıkarıldığı ameliyatlarda, işlem sonrası deride iz kalabilmektedir.